Hayatsız kalmıştım. Birden Dürin
Chopin'in yedi mumaralı valsiyle
balkonda belirdi
cildi çürüyen İstanbul'un üstünden korkulu göz
sonbahar üstüne çöktü. Süsünden öldü şehir
hüznünden oldu. Bir de o gün Şevki bey
biraz çekil kardeşim demesin mi Chopin'e
ravii meçhul
ama inanmak serbest
ben kimseye yetim olduğumu
söylemedim üstelik vesayet altında falan değilim. Sadece
hayatsız kalmıştım. Büyüyünce geçti.
İsmet Özel
11.7.09
MANCTİHTTE
Manctihitte
Hayatın hatemi ruhumdaki yangı
İyileşmeye yeltendim bahara çıkıp
Hastalığın perçemi gözümün önüne düştü
Niyetimin ortasına saplandı süngü
Sarnıca girdim, su dökündüm
Perçemi yana çaldım, kanı yıkadım
Beni değişmez yere çark ettirdi döngü
Sırtımda çamurlu çaput, diktiğim yerden söküldü:
Gıcırtılı adım attım, duyan çalı bana takıldı.
Susulur gibi değil kırgın şafak, eksik basamak.
Durgun olan her su nazarımda yergi
Meylettim ırmakları kabından taşırmaya
Oysa sadece, su içinde çırpındırdı beni yargı.
Boğulsam kurtulacaktım; kıyıdan dal uzattı,
Beni mükellef saydı sorgu.
Aralamalıyım ardına beni kapayan her kapıyı
Yol ver, bahtıma çakılmış sürgü.
Aklımı çelen, gövdemi uyuşturup beni girdaplara daldıran,
Kanıma durmadan zehrini aşılayan baldıran
Neden bana nasip değil; bir söğüdün gölgesinde yaşamak.
İsmet Özel
4 Temmuz 2009
VERGİ MUAFİYETİ
Ey ehl-i dehr-i denî salın mama yara yan salın cak cuk
Kuru ver salını salını az benimle eğleş e ediver kömek
Et denaet salın mama yardım ama düzgün yaramadım
Rüştü Kant budaklı icra uyanıklığa masraf çıkaramadım
Gerekti Parthenon foto grafo şak yum şak gesiz pelteksesiz tı
Gerekti amca John Ford tabancalı amma Jacques Tati omcalı
Zafer takı tuka ka yalım dançe virere kistemyorsan beni diyor
Göze sürme den vesikalı iki kadın var evlimde vletine dolgun
En moderni kan ve idrar tahlillerinin kadınlarda sorunsuz
Nedendi ey dehr bu izin ve neredendi hep zorunlu apansız
Dedendi en azından endendi su geçirmez dokuma hatası
Yapı say okuma iş artı salınış eşittir ve-kil-harç artıranı
İnsanına markasını bile göstermeyip ihsanına koşturur
Bir koşu Seneca via Hobbes en salaş kabareyi coşturur
Kürenin dele parlatıla atmosferi finan siyerle ayak çıkarır evren
Bu değil mi çağın hep istediği bıkılımış değil mi emeklemekten
Salıver salınış ne olsa neye erse güdüyor dehrin uçkur kısmı
Salınıcak tapınıcak uzun tırnak kaça geçer onunkisi çapa ismi
Öğren ekşisinden imal et bal ardından hayal dağıt keder sızdır
Ben fenayım sabit duruver be tek kalacağı alt dudakta bir izdir.
Kuru ver salını salını az benimle eğleş e ediver kömek
Et denaet salın mama yardım ama düzgün yaramadım
Rüştü Kant budaklı icra uyanıklığa masraf çıkaramadım
Gerekti Parthenon foto grafo şak yum şak gesiz pelteksesiz tı
Gerekti amca John Ford tabancalı amma Jacques Tati omcalı
Zafer takı tuka ka yalım dançe virere kistemyorsan beni diyor
Göze sürme den vesikalı iki kadın var evlimde vletine dolgun
En moderni kan ve idrar tahlillerinin kadınlarda sorunsuz
Nedendi ey dehr bu izin ve neredendi hep zorunlu apansız
Dedendi en azından endendi su geçirmez dokuma hatası
Yapı say okuma iş artı salınış eşittir ve-kil-harç artıranı
İnsanına markasını bile göstermeyip ihsanına koşturur
Bir koşu Seneca via Hobbes en salaş kabareyi coşturur
Kürenin dele parlatıla atmosferi finan siyerle ayak çıkarır evren
Bu değil mi çağın hep istediği bıkılımış değil mi emeklemekten
Salıver salınış ne olsa neye erse güdüyor dehrin uçkur kısmı
Salınıcak tapınıcak uzun tırnak kaça geçer onunkisi çapa ismi
Öğren ekşisinden imal et bal ardından hayal dağıt keder sızdır
Ben fenayım sabit duruver be tek kalacağı alt dudakta bir izdir.
FACİAYI YAZMASAYDIM YAZA YAZIK OLURDU
Beri bak ben o zamanlar genç idim tek başıma çılgınca
Neler yaptım bilir misin etrafımda başka gençler bulamayınca
İt resmini kartonun bir yüzüne özene bezene yaptım
Öte yüzüne çiziverdim geniş bir kafes
Don lastiği takıp noktasız suratla
Dondurtduğum zaman kartonu
Noktalarını koyup sür’atle
Döndürtdüğüm zaman kart-önü
Kafese girmiş görünüyordu it
Etmiyordu ihtiva karbondioksit
Benim dışa verdiğim nefes
Nasıl Abdullah Yüce idiyse
Ve idiyse Hamiyet Yüceses
Vitrinde güllü lokum
Yeminler olsun tokum.
Serde gençlik beni bağlar sanmayındı hoppacılık şartına
Ah, bulaydım, bir olaydı diri bir kız beni görüp örtüne
Yakam dar parça pörçüktür paçam yenlerim ucucuna yetişir
Saçlarım dökülmediğinden olsa gerek ki tarağım şimşir
İyi de neden kazara senin cebinden çıkıveriyor benim tarak
Ki senin ensene kadar alnın açık istikbalin benden parlak
Okuyup yazabilirdin madem bu mührü bana neden kazıttın
Haklamak varken Calut’u ilk fırsatta mahremiyle azıttın
Löksün rafa senin gibilerini kaldırmak pek ağır masraf ister
Satsan seni kim alır deppoda çok yer kaplar senin gibiler
Bir benim bulduğum çare sana bol bol gol atmak
Ha bir karış ha bir milim girmiş mi sen ona bak
Kısa yolu elden ayaktan düşmeden tarif etsem mollaya
Veriversem Coni’ye ders öyle Monreo James belleye
Ey yârenler unutmayın benim çağım kehribarî çağ idi
İki kusurluca gözüm sağa sola bakmaktandır seğridi
Biri bari deseydi ya bu seğrime zelzeleye delalet
Biri bari deseydi ya çok hakkın geçti helal et
Ne gezer iftiranın haddi yok ben mi nadim olayım
Zorluk bilanço tutturmakta harcanmakta kolayım
Konuş konuş ne mümkün ciddiye aldırmak patlangıcı
Siz kozalak dersiniz bizim köylüye sorsan gıcı
Hasılı yetişmem iktiza etti bizzat kendim
Nikâh neden masada kıyılıyor bunu çok merak ettim
Durur muyum balıklama elâlemlik deryalarına daldım
Anahtar deliğine kadar eğildiğimle kaldım
Kalp kaslarım mükemmel çalışırdı
Ruhuma koydun mu karbon kağıdı çıkarırdı yüz nüsha
Karbon kağıdından üçüncü hamura iftira kara leke
Nesini arıtacaktım İspanyol paça giyenlerin
Fikir kazınacak yer mi vardı zihinlerinde
Ben o zamanlar gençtim De Gaulle, Kennedy, İnönü, Bayar sağdılar
Jetli füzeli ihtilâl aşırtmalı yıllardaydık
Tarihe sadeceleyin karışmıştı mancınık
Yadırgılı kalıntıydı altın dişli kadınlar
Domuzlar körfezi işgal ettiği için
Her ihtiyar köpek saygındı ve düşündürücüydü
O günlerde udîler bile düşünürdü
Azdı sayısı kahvesini tahmisçilerden satın alanların
Gençtim tığ gibiydim ne rüzgâr
Kaçın kur’ası ibaresinden kirleniyordu
Ne de bir mavna gocunurdu
Görünen ve görünmeyen
Münasebetli ve münasebetsiz
Yerlerine kına kırmızısı
Türbe yeşili çalınmaktan
Kulaklarımdaki gençlik çınlamasında
Kimin beni andığı ki besbelli
Döş ileri kefel geri bizi sol pezevenkler
Redifi refakatinde yürüttü bizi kumandan
Edirne’den ve Van’dan
Beni başkasına benzetme ben Türküm
Tavan bilip Edirne’yi büyüdüm Van’ı taban.
Bu şiir ilk defa ismetozel.org'da yayınlanmıştır
(23 Temmuz 2007)
Neler yaptım bilir misin etrafımda başka gençler bulamayınca
İt resmini kartonun bir yüzüne özene bezene yaptım
Öte yüzüne çiziverdim geniş bir kafes
Don lastiği takıp noktasız suratla
Dondurtduğum zaman kartonu
Noktalarını koyup sür’atle
Döndürtdüğüm zaman kart-önü
Kafese girmiş görünüyordu it
Etmiyordu ihtiva karbondioksit
Benim dışa verdiğim nefes
Nasıl Abdullah Yüce idiyse
Ve idiyse Hamiyet Yüceses
Vitrinde güllü lokum
Yeminler olsun tokum.
Serde gençlik beni bağlar sanmayındı hoppacılık şartına
Ah, bulaydım, bir olaydı diri bir kız beni görüp örtüne
Yakam dar parça pörçüktür paçam yenlerim ucucuna yetişir
Saçlarım dökülmediğinden olsa gerek ki tarağım şimşir
İyi de neden kazara senin cebinden çıkıveriyor benim tarak
Ki senin ensene kadar alnın açık istikbalin benden parlak
Okuyup yazabilirdin madem bu mührü bana neden kazıttın
Haklamak varken Calut’u ilk fırsatta mahremiyle azıttın
Löksün rafa senin gibilerini kaldırmak pek ağır masraf ister
Satsan seni kim alır deppoda çok yer kaplar senin gibiler
Bir benim bulduğum çare sana bol bol gol atmak
Ha bir karış ha bir milim girmiş mi sen ona bak
Kısa yolu elden ayaktan düşmeden tarif etsem mollaya
Veriversem Coni’ye ders öyle Monreo James belleye
Ey yârenler unutmayın benim çağım kehribarî çağ idi
İki kusurluca gözüm sağa sola bakmaktandır seğridi
Biri bari deseydi ya bu seğrime zelzeleye delalet
Biri bari deseydi ya çok hakkın geçti helal et
Ne gezer iftiranın haddi yok ben mi nadim olayım
Zorluk bilanço tutturmakta harcanmakta kolayım
Konuş konuş ne mümkün ciddiye aldırmak patlangıcı
Siz kozalak dersiniz bizim köylüye sorsan gıcı
Hasılı yetişmem iktiza etti bizzat kendim
Nikâh neden masada kıyılıyor bunu çok merak ettim
Durur muyum balıklama elâlemlik deryalarına daldım
Anahtar deliğine kadar eğildiğimle kaldım
Kalp kaslarım mükemmel çalışırdı
Ruhuma koydun mu karbon kağıdı çıkarırdı yüz nüsha
Karbon kağıdından üçüncü hamura iftira kara leke
Nesini arıtacaktım İspanyol paça giyenlerin
Fikir kazınacak yer mi vardı zihinlerinde
Ben o zamanlar gençtim De Gaulle, Kennedy, İnönü, Bayar sağdılar
Jetli füzeli ihtilâl aşırtmalı yıllardaydık
Tarihe sadeceleyin karışmıştı mancınık
Yadırgılı kalıntıydı altın dişli kadınlar
Domuzlar körfezi işgal ettiği için
Her ihtiyar köpek saygındı ve düşündürücüydü
O günlerde udîler bile düşünürdü
Azdı sayısı kahvesini tahmisçilerden satın alanların
Gençtim tığ gibiydim ne rüzgâr
Kaçın kur’ası ibaresinden kirleniyordu
Ne de bir mavna gocunurdu
Görünen ve görünmeyen
Münasebetli ve münasebetsiz
Yerlerine kına kırmızısı
Türbe yeşili çalınmaktan
Kulaklarımdaki gençlik çınlamasında
Kimin beni andığı ki besbelli
Döş ileri kefel geri bizi sol pezevenkler
Redifi refakatinde yürüttü bizi kumandan
Edirne’den ve Van’dan
Beni başkasına benzetme ben Türküm
Tavan bilip Edirne’yi büyüdüm Van’ı taban.
Bu şiir ilk defa ismetozel.org'da yayınlanmıştır
(23 Temmuz 2007)
YILIK KOŞMA
Koşan kaşık isminde kızılderili bir dostum
Eğersiz atına dürbünlü tüfekle bir zum
Bilirdi Türk olsaydı hangi takım ne koşum
Kıpkızıl derisiyle kentlerde lauft immer um.
Önce beyaz perdeden sonra camlı kutudan
Manitu’yu milletimiz Allah sanarak sevdi
Dşıng dşıng grav grav cıv cıv dan dan dan dan
Çapmak mastarı nanay ringe çıkmadan dövdü
Oldu bunlar devamı perşembeye gelecek
Sinamekiden gergef öksürükten pilâki
Prusya cazgırlığı cezasını görecek
Hamutuyla yutacak demokrasi illâ ki
Kaçta patlar kuş beyin tevekkülü sırtlandı
Zımnen everilen gül boşanırken ciritti
İnci Birol bahane kötü adam Sırtlandı
Bütçesiz akçe gümüş altınsız okka gitti
Yak be İsmet pazarda resmiyetin çırasın
Meşalenin isinden köhne tezgâh tekliyor
Beş benzemez maaşı damın ruanın asın
Som akıl bezginlikte intikam tan bekliyor.
İsmet Özel
merdivenşiir / sayı-12
Eğersiz atına dürbünlü tüfekle bir zum
Bilirdi Türk olsaydı hangi takım ne koşum
Kıpkızıl derisiyle kentlerde lauft immer um.
Önce beyaz perdeden sonra camlı kutudan
Manitu’yu milletimiz Allah sanarak sevdi
Dşıng dşıng grav grav cıv cıv dan dan dan dan
Çapmak mastarı nanay ringe çıkmadan dövdü
Oldu bunlar devamı perşembeye gelecek
Sinamekiden gergef öksürükten pilâki
Prusya cazgırlığı cezasını görecek
Hamutuyla yutacak demokrasi illâ ki
Kaçta patlar kuş beyin tevekkülü sırtlandı
Zımnen everilen gül boşanırken ciritti
İnci Birol bahane kötü adam Sırtlandı
Bütçesiz akçe gümüş altınsız okka gitti
Yak be İsmet pazarda resmiyetin çırasın
Meşalenin isinden köhne tezgâh tekliyor
Beş benzemez maaşı damın ruanın asın
Som akıl bezginlikte intikam tan bekliyor.
İsmet Özel
merdivenşiir / sayı-12
KADIN ŞAİRLER AŞKTAN
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Mangalın küle mahcubiyeti artar
Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar
Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman
Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi
Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere
Attığı yumruk tangır tungur
Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn
Nedir bu dersin ciyak ciyak
Sırası mıydı şu öğle vakti.
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar
Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez
Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz.
İsmet Özel
merdivenşiir dergisi / 12. sayı
Mangalın küle mahcubiyeti artar
Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar
Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman
Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi
Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere
Attığı yumruk tangır tungur
Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn
Nedir bu dersin ciyak ciyak
Sırası mıydı şu öğle vakti.
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar
Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez
Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz.
İsmet Özel
merdivenşiir dergisi / 12. sayı
KÜREK SESİ
Tanrı seslenmiş olamaz
Kuşlar gelmiş olamaz
Ben olmuş olamam
Bu çok fazla.
Neden Tanrı neden kuşlar neden ben
Hep Tanrı hep kuşlar hep ben
Uçmaklara uçanlara uçuşa
Bu çok fazla.
Kana kan dişlere diş saç saça başa baş
Tozutmadan ağdalandırarak
Bu çok fazla.
Herk edilmişliğin de tebessüme yer açan bir fasıla verdiğini
biliriz
Bu çok fazla.
İsmet Özel
Merdivenşiir-12 / Şubat 2007
Kuşlar gelmiş olamaz
Ben olmuş olamam
Bu çok fazla.
Neden Tanrı neden kuşlar neden ben
Hep Tanrı hep kuşlar hep ben
Uçmaklara uçanlara uçuşa
Bu çok fazla.
Kana kan dişlere diş saç saça başa baş
Tozutmadan ağdalandırarak
Bu çok fazla.
Herk edilmişliğin de tebessüme yer açan bir fasıla verdiğini
biliriz
Bu çok fazla.
İsmet Özel
Merdivenşiir-12 / Şubat 2007
HİŞT, BAKSANA
Duyabildiysen aman suya sıtma ağacından düşen telsizin çıkardığı bir uysal şluk sesi
Beni de haberdar et ben de çekeyim sökük filintalara pasından sinmiş yasemin nefesi
Yünlüyse biz oyuzu bildirsin çaksın kafalara ketense biz onlardan değilizi ne ipeklisi
Nerde kalır valinin silindir parmak kadar çocuğun parmak izini sildiyse uçkur gailesi
İsmet Özel
Beni de haberdar et ben de çekeyim sökük filintalara pasından sinmiş yasemin nefesi
Yünlüyse biz oyuzu bildirsin çaksın kafalara ketense biz onlardan değilizi ne ipeklisi
Nerde kalır valinin silindir parmak kadar çocuğun parmak izini sildiyse uçkur gailesi
İsmet Özel
ORTA YAŞLI BÜRÜMCÜĞÜN NİNNİSİ
Her annesi ölenle denize açılmayın
Küser birgün bakarsın saksağan saksağana
Bırak çoğul erisin tığ teber yürek yağın
Tere kaç kere batmış kapkara anakara
Yumurta topuk boyu ampule yetmez eni
Arpacık gözde çıkar gez kerteriz taşıtan
Çağız katkısız motor diziyle ezileni
Aygırlar sorumlu mu çıldıran yüzbaşıdan
Kamerada tut iffeti aşkımız kamarada
Silinen borçlarımız dikilen kızlık zarı
Keşiş cazda cezalı duşun kamı arada
İskanbilli iskarpin işitince azarı
Böyle ayıp şeylerden ninni yapmamış olsak
Boynu düzce devenin gazeteler yazmadan
Kapmadan da parayı un eler miydi kaltak
Hikmeti ne inmenin yalnayak ayazmadan
Şıkıdım tek başına bir kilidi kaldırmaz
Çiftleştir şıkıdımı sür yorgunu yokuşa
O zaman ayıktırır ustasını samt çömez
Bikini demezler mi dönünce mayo kuşa
Oturmadı yerine lâf kocaman gedik dar
Latinci danışmanlar bi söylerse ikidir
Köydekilerin aklı farza erene kadar
Tilki kümese girer gerisini sen getir.
İsmet Özel
merdivenşiir dergisi / sayı: 8
Küser birgün bakarsın saksağan saksağana
Bırak çoğul erisin tığ teber yürek yağın
Tere kaç kere batmış kapkara anakara
Yumurta topuk boyu ampule yetmez eni
Arpacık gözde çıkar gez kerteriz taşıtan
Çağız katkısız motor diziyle ezileni
Aygırlar sorumlu mu çıldıran yüzbaşıdan
Kamerada tut iffeti aşkımız kamarada
Silinen borçlarımız dikilen kızlık zarı
Keşiş cazda cezalı duşun kamı arada
İskanbilli iskarpin işitince azarı
Böyle ayıp şeylerden ninni yapmamış olsak
Boynu düzce devenin gazeteler yazmadan
Kapmadan da parayı un eler miydi kaltak
Hikmeti ne inmenin yalnayak ayazmadan
Şıkıdım tek başına bir kilidi kaldırmaz
Çiftleştir şıkıdımı sür yorgunu yokuşa
O zaman ayıktırır ustasını samt çömez
Bikini demezler mi dönünce mayo kuşa
Oturmadı yerine lâf kocaman gedik dar
Latinci danışmanlar bi söylerse ikidir
Köydekilerin aklı farza erene kadar
Tilki kümese girer gerisini sen getir.
İsmet Özel
merdivenşiir dergisi / sayı: 8
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)